sensizliğe hükümlü bahar gecelerinde,
elimdeki içki kadehlerine bin umudu yükleyip yudum yudum içiyorum.
içkiden değil,özlemden sarhoşum ben.
başımın dönmesine aldırmıyorum da...
bu kalp ağrısı öldürecek beni.
yüreğimin yerinde kocaman bir taş var.
bu ağırlığı taşımak kolay mı sanıyorsun ?
bırakıp gidişlerine değil,
sensiz günlere sitemim...
öyle vurgun yedi ki yüreğim,
ben artık iflah olmam.
geçsede zaman, sanmam ki geçsin bu yara.
bu yarayla da yaşar giderim; ama ,
ilacın sen olduğunu bildikten sonra sensiz olmayı kabullemiyorum...
kaybedilmiş günlerin günlüğünü tutmaktan bıktım anlıyormusun?
seni beklemenin hesabını yapamıyorum artık.
şimdi kaybedilmiş mevsimle başladı.
bir de buna nasıl dayanacak kalbim.?
ben baharın bu aşka tanık olamsını isterdim.
bu kentte baharı seninle yaşamak isterdim
pencereyi açıp buram buram çiçek kokusu çekmek.
her bir güneş ışığının,tenimin gözeneklerinden girip içime akışını hissetmek isterdim...
yine de adın eksilmiyor dilimden.
adını ezberletmediğim bir tek sokak kalmadı.
nereye gitsem seni de götürüyorum.
seninle uyuyup seninle uyanıyorum.
ahh , nasıl özlemişim seni nasıl A..M...
alev alev yanıyor hasret içimde.
ve ben bu yangına bir damla su bulamıyorum.
gelmelisin bana gelip söndürmelisin bu ateşi.
ancak o zaman bitecek bu işkence.
sensizken yazdığım günlükleri toprağa gömeceğim çıkmamak üzere.
sevdamız ertelenmeyecek...
çünkü bitmeyecek bir aşkın gönüllüsüyüm ben.
yaktım gemileri , sevdamın dönüşü yok.
ben bu yolda yürüyorum...
geleceğin güne kadar yalnız,
geldikten sonra birlikte.....
beni yalnız bırakmayacağını biliyorum.
ama gecikme...
bir kayıp bahara daha dayanabileceğimi sanmıyorum